Bir gün fazla gelir. Çok sevdiğiniz bir akrabanızın konuşmaları fazla gelir. Anlattıkları, düşündükleri fazla gelir. Saçmalar, yorar... Size öyle gelir.
Yolda yürürsünüz, yol yorar sizi. Hava inadına zorlar, üşürsünüz, acıkırsınız, ulaşmak, eve varmak uzun gelir.
Herkes fazla gelir. Her şey. Eşyalar, bardaklar, renkler...
Odanın ışığı bile. Gece ilerler, sizi yoranlar da yorulurlar ve dalarlar uykuya. Ve ben daha yeni başlıyorum dünü yaşamaya.
Bugün böyle oldu benim için. Odada yaktığım mor mum, güzel tütsü kokusu ve beyaz bir battaniye ile geceye uyanıyorum. Daha yeni kendi kendimle kalıyorum ve gerçekten azaltıyorum kafamdaki sesleri.
Etrafınızdaki sesleri duymamak mümkün değil, geliyor, giriyor ses beyninize doğru. Siz atmak için çaba harcasanız da, yoruyor mu? Yoruyor. Fazla geliyor.
Dengeye ihtiyacım var. Bir ceviz gibi kabuğuma çekildim. Bu sefer, gecede, sessizlikte, kabuğumda buldum dengemi. Tam kararında.
Olman gerekeni, ihtiyacın olanı bilir, bulursun sen. Mor bir mum ışığında, bir tütsü kokusunda, bir cevizin kabuğunda...
YanıtlaSil