7 Eylül 2011 Çarşamba

samimi olabilir misin kuzum?

Parayla alınmaz, eğitimle artmaz, genlerden geçmez, zorlasan da olmaz… Samimiyet böyle bir şeydir. Güzel ve taze bir kek gibidir, hemen alınır kokusu ve asla yanılmaz o burun samimiyette. Her şeye yansır: İnsanın çevresine, sesine, gözlerine, hayatına. İçin dışın bir olacak, ’Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol’ demiş Mevlana, daha ne isteriz ki...


Bugün hiç olmadığım bir masadaydım. Uzun bir masa, masanın etrafında birbirinden güzel kadınlar, kalpler ve ruhlar. Biri için gelmişlerdi, tıpkı benim gibi. Tüm amaç Leylak Dalı’nın İstanbul’a ayak basmasına tanık olmaktı. Benim için öyleydi. Blogunu severek takip ettiğim ve aynı zamanda canım Zerofinom’un sevgili blog arkadaşı olan Leylak Dalı’ydı söz konusu olan. Karnım ağrayan bir kış gecesinde, blogunda okuduğum yazısı sayesinde gülme krizine girdiğim ve ağrımı unuttuğum güzel insandı. Hiç görmedim, sadece sanal yazışmalar gerçekleşti ama bugün masaya gittiğimde hemen sarılıverdim. Çok uzun zamandır tanıyordum ben kendisini. Çok sevdiğim bir dost, bir akraba gibi.


Her şey Zeren yüzünden aslında. Ben normalde öyle tanımadığım insanlarla aynı masada oturucağım, rahat edeceğim. Zor yani. Ama bunu sanki hep yapıyormuşum gibi rahattım, herkesi tanıyordum sanki. Blog isimleri havalarda uçuştu, “aa o sizsiniz yani”  gibi cümleler. Bir adım geriye gidelim, ben öyle her düşündüğümü dürüstçe yazacağım ve paylaşacağım, bu bile zordu benim için. Ama yazmak, paylaşmak ve belki birileriyle aynı noktada ya da zıt noktalarda buluşmak ne harikaymış anlayınca, oldu bütün bu güzel şeyler. Zeren’in bloguna hayrandım, onun yaşadıklarına. Ben de katıldım ve bugün bir sürü güzel insanla tanıştım. Saol Zerefinom.


Ama günün yıldızı Leylak Dalımdı. Bir stardı kendisi. Bazı insanlar vardır, bir sürü insanı aynı çatı altında toplarlar. Hani sevdiğimiz İtalyan filmlerinde olur böyle sahneler. Bir insan ve onun sayesinde toplanmış bir sürü kişi. Bir kişinin bir mıknatıs gibi birilerini çekmesi. Ne sayesinde? Enerjileri elbette. Yooo, enerjiye bağlamazsam olmaz. Leylak Dalı’nın nasıl güzel bir enerjisi var... Derin bakan gözler, kocaman bir gülümseme ama benim hayatımda gördüğüm en güzel gülümsemelerden biri. İzledim onu uzaktan uzaktan, o diğer blog dostlarına sarıldı, kahkahalar patlattı, fotoğraflar çektirdi, çekti. Sıcacık, samimiyet...

Ve masada buna ters düşecek biri yoktu. Gelen güzel insanlarla, sıcacık sohbetler edildi, blog sevdası. Ama en çok kurulan dostluklar konuşuldu. Bir sürü hediye aldım bugün, yine hiç tanımadığım ama blog sayesinde tanıştığım bu buluşmada bir sürü hediye aldım. Ismarlanan sıcacık bir çay, kitap ayraçlarım, lavanta torbam ve mavi laleli taşım bana hep bu sıcacık günü hatırlatacaklar.


Güzel bir hayat nasıl yaşanır? Güzel bir yazı nasıl yazılır? Güzel bir blog nasıl oluşur? Samimiyetle! Ben kesinlikle öyle olduğumu iddia etmiyorum, sakın sakın:) ama samimiyet bugün güzel Leylak Dalı’nda ve etrafında tüm çiçek kadınlarda gördüğüm özellikti. Nice buluşmalara. Teşekkürler günüme renk katan tüm güzel blog yazarlarına...

7 yorum:

  1. Canım akide şekerim ne tatlısın sen. Ne güzel sözcükler bunlar. Sabah sabah günümü ışıttın. Asıl ben senin o güzel, ışıltılı yüzüne bakmaya doyamadım, keşke daha fazla görüşebilme, tadını daha fazla çıkarabilme imkanı olsaydı. Bu kadarcık bile olsa seni, Zero'yu, sizleri tanımak beni inanılmaz mutlu etti. Ankara'da, Antalya'da bir ablan, bir evin olduğunu unutma, kapım her zaman sana açık. Asıl katılımın ve sıcaklığın için ben sana teşekkür ederim, kocaman da sarılırım akide şekerlerinin en tatlısı:)

    YanıtlaSil
  2. Eğer ben senin yazdıklarını paylaşmana vesile olduysam, bu güzel mor renkli sayfanın oluşumunda bir parça olsun payım varsa ne mutlu bana canım arkadaşım:) Yazıda samimiyeti yakalamak gerçekten çok önemli. Bazen, bundan daha önceki zamanlarda bir düşünce geldiğinde ayy şunu yazmasam mı acaba diye bir an durdururdum kendimi. Şu kişi okursa şöyle düşünmesin! Sonra bırak Zero dedim kendime. Kim ne düşünürse düşünsün, kim üzerine alınırsa alınsın, bana ne! Buna karar verdikten sonra yazı ve duygular o kadar özgür akıyor ki! Bir nevi özgürleşme galiba. Leylağımız pek kıymetlimiz, kraliçemiz:) Dünkü o kocaman kahkahalar kulaklarımda çınlayacak her dünü hatırlayışımda:)

    YanıtlaSil
  3. dilerim en kısa zamanda yollar tekrar kesişir, sıcak bir çay ve güzel bir sohbet edilir hep beraber. öpüyorum ikinizi de:)

    YanıtlaSil
  4. komik blogger benim yorumumu istemiyor diye, anonim yolladım:)

    YanıtlaSil
  5. Bende dünkü buluşmanın etkisindeyim hala. Hepiniz çok tatlıydınız.

    Hüznün tadı

    YanıtlaSil
  6. bugün izlediğim bir filmde "samimiyet göstermenin dünyayı yerinden oynatacağı" söylendi. ne kadar doğru bir sözmüş!

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Ece,
    Sohbet edemesekte, kendimden minicik bir parçayla yanında olduğuma ve seni bundan sonra yazılarınla tanıyacak olacağım için mutluyum.
    sevgiler

    YanıtlaSil