13 Nisan 2010 Salı

Missing Berlin




Çok özledim. Hem de çok! Nedense orası bana hep farklı geldi. Bazı yerler vardır, nesindendir bilinmez, kendinizi o mekanlarda/ şehirlerde harika hissedersiniz. Evet, tam tamına hissedersiniz, oraya gittiğinizde sanki kanatlarınız olur, içinize bir huzur çöker ve siz orayı terk ettiğinizde bile, o huzur kelimesi orayla birleşir ve istesenizde ayrılmaz. Berlin benim için öyle bir yer.


Şu anda en yakın arkadaşım Berlin'de ve oranın tadını çıkartıyor. Bir sempozyum için gitti ve iyiki de gitti, herhalde dönmez, inşallah dönmez, yerleşir oraya temelli.


Ama onu nasıl kıskanıyorum, nasıl kıskanıyorum anlatamam. Özeniyorum ve seviniyorum da onun için ama onun yerinde ben olmak isterdim. Gerçekten. En son Berlin'e 2004'de gittim. Baya olmuş, en yakın zamanda tekrar gidip havasını solumak istiyorum. Milyonlarca fotoğraf çekmek istiyorum daha önce tekrar tekrar çekildiğim yerlerde.


Aslında gri bir yer, ama ilginç bir yer işte. Soğuk bir güzelliği var, sanat kokan, savaş kokan sokakları var. Bildiğin Almanya gibi değil, Almanya'nın en güzel yeri bence.


Şimdilik İstanbul İzmir arası takılmaya devam edeyim. Ve arkadaşımın ballandıra ballandıra anlattıklarını üzerine kaymak ekleyip dinleyeyim. Napalım. Ik bin ein Berliner.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder