İyi ki doğdun bitaneM

Yıllardan kaçtı... 1996. O zaman 7. sınıftaydık daha ve ben en yakın arkadaşımla tanıştım. Hani bir kavram vardır ya "en iyi arkadaşım" diye, işte aynen öyle olduk biz on dört yıldır. Önce sınıflarımız değişti, sonra tekrar kavuştu, sonra okullar ve şehirler ayrıldı ama kalplerimiz? Asla. (Bugünlerde "asla" diyince aklıma Sertab Erener'in son albümündeki Asla isimli şarkı geliyor, nasıl bayılarak dinliyorum...)

Bugün ise benim minik gözlü, balık arkadaşımın doğumgünü. O da benim gibi aslan burcu ama daha çok bir balığa benziyor. Bir balık kadar tatlı ve narin. Aslan hali için çok kızdırmak lazım ama öyle çok kızacak bir kalbi yok, bir melek kadar iyi niyetli, hayatımda ondan daha iyi niyetli biri henüz çıkmadı karşıma çıkmaz da! Çok kendine has, biricik...

İyi ki doğdun bitanem... Hayatımın en zor günlerinde, en güzel günlerinde hep yanımda oldun. Biliyorum, olacaksın da. Senin için ne kadar güzel dilekte bulunsam az. Bu yüzden farklı bir çözümüm var. Kendisine attığım mailde de belirttim. Bu yıl ona işsiz olduğum için şöyle bir hediye hazırladım: 27 yaşına bastığı için, 27 tane dilek tutma hakkı var. Ama uzun uzun düşünmeden tutmalı bu dilekleri, kalbinden geçen ilk istekler olmalı bunlar... ve söz verdim hepsi gerçek olacak diye. Olmaması için ben bir neden göremiyorum. Tüm dilekler gerçek olur bence, yapılması gereken kalpten ve korkusuzca tutulması. Ben de zorlananlardanım ama zamanla daha kolay olacak sanki.

İyi ki varsın canım. Sen olmasan, ben de olmazdım:) Nice mutlu yıllara...