17 Mayıs 2011 Salı

Balkon

Koş, koş, koş ve atla... Cuuup diye suya:) Yaz geldi, ayaklar dışarı, hırkalar çöpe, koruyucu kremler yüze... Bahar geldi deseler de inanmıyorum, öyle hissettirmiyor hava, bildiğin yaz geldi.

Sokağımda yürürken akşam, insanlar mutfaklarından balkonlara taşıyınca sofralarını biliyorum ki, yaz geldi. İstanbul'da balkon kültürü İzmir'deki kadar yoktur, ama bizim sokağın balkonlarından çıkan akşam yemeği tabak çanak sesleri bana yazın geldiğini hissettirdi bile. Haziran'a ne kaldı? Bir de karpuzlar tam zamanlı olarak yerini alırsa, etrafa kokusunu dalga dalga yayarsa tamamdır. İşte benim mevsimim.


Benim de bir balkonum var. Daha çok kedilerimin yaşadığı bir alan. Bu yaz orayı ufak bir oturma köşesine dönüştüreceğim ve iş çıkışı sevdiklerimle kadeh kadeh sohbetlerimi yudumlayacağım. Sıcacık günün ardından esen rüzgarın kıymeti daha iyi anlaşılıyor balkonda. Yaz akşamlarının kokusu bile farklı oluyor. Benim burnum öyle alıyor kokuyu.

Plan yapmanın keyifli halini keşfetmiş durumdayım. Umutsuzlukla değil ama plan yapması bile, hayal kurması bile keyifli olabiliyor yarına dair. Planının gerçekleşme stresine düşmeden, "ya olmazsa"lara takılmadan, hayal kurmanın özgürlüğünde plan yapmak çok keyifli olabiliyormuş. Bir yere gitmeden önce insan hafifçe kafasında tasarlar ya bazı şeyleri. Mesela arkadaşın yeni bir eve taşınmıştır ve gitmeden kafanda tasarlamaya çalışırsın ama gittiğinde apayrı koltuklarla, apayrı bir evle karşılaşırsın. Onun gibi olur her plan, asla kafandakiyle üst üste oturamaz. Ama bu kime engel?

Güzel bir yol beni bekliyor. Uzun süredir kalbimin atışını hızlandıran, güzel planlar yapmama neden olan bir yol. Büyük bir heyecanla çantamı hazırlayacağım. Yanıma çok bir şey almayacağım. Hafif olmak istiyorum, yanımda hiç bir yük taşımadan, asgari bir şekilde, uçuşarak gitmek istiyorum bu yola. Zamanımı da, olabildiğince her anını uzatacak, tadına varacak ritimde ayarlayarak gidiyorum. Her yolun bir saat kavramı var, bu seferki yavaş ilerlesin. Bir yere yetişmeden. Döndüğümde saatimi uzun süre bu ayarda bırakmayı planlıyorum. Niyetim budur.

3 yorum:

  1. Yol... Yol çaredir, yol umuttur, yol beklentidir, yol çeşitliliktir, yol şaşırtır, yol öğrenmektir... diye devam ediyordu Hüseyin Çağlayan biliyorsun. Şimdi bizi bir yol bekler, içinde hareketi, eğlenceyi, çeşitliliği, renkleri barındırdığını umduğumuz...
    Biliyorsun ben de balkonu olan bir evim olsun istiyorum ve o balkonda hep bir resim... sevdiklerim ve ben, ortalıkta kadehler, arkadan gelen cıvıltılı bir müzik... Yaz geldi be Ecem evet yaz geldi, hem içimize, hem dışımıza:)

    YanıtlaSil
  2. dilerim her şey gönlünce olur cenem.bu sefer zaman senin peşinden gelir, sen uçarken o arkana takılır :)

    YanıtlaSil
  3. evet evet. hep birlikte balkonlarda buluşalım:) bir o balkon bir bu balkon.

    YanıtlaSil