3 Mart 2014 Pazartesi

Ihlamur eşliğinde ruha takılanlar...

Hayatımızdaki insanlar. Dostlar, akrabalar, arkadaşlar, zoraki ilişkiler, aşklar, eşler, çocuklar... 

Yalnız olmak asla istemiyoruz, bazen yalnız kalmak istesek de, sonsuza kadar bu istediğimiz bir şey değil. 

Hani iyi gün dostları vardır, sadece iyi gün dostları. Benim hayatımda “hiç” ihtiyaç duymadığım, bu aralar sıkça fark ettiğim, hafif midemi bulandıran, yakaladıkça da hemen yolundan çekildiğim, bir türlü anlam veremediğim ilişkiler.


Ya da sadece kötü gününde arayan soran akrabalar vardır. Hani sadece kendi canı sıkılınca, dara girince, aynısı her tür ilişki için geçerli olabilir. Destan yazılabilir bu iyi ve kötü gün tipleri hakkında.

Herkes yorgun, herkes bitkin, herkes sıkılmış, kopmuşluk, kaybolmuşluk bahaneleri içinde. Kabul, bir karmaşa, bir bulanıklık devam ediyor, ama sonrası gelecek.

Eskisi gibi değil her şey deniyor, bence neyin “değerli” olduğunu şaşırmış hallerdeyiz. "Sadece işime gelirse değerlisin benim için", diye buram buram kokan ilişkiler eksik olsun. Her şey mi hesaplı kitaplı ve bencillik çerçevesinde olur. Eksik olsunlar... 

Ben, sevgiden yanayım, dürüstlükten, sevgi dolu bir aile ve gerçek dostlardan. İki parmağımızı geçmese de, hepsi çok kıymetli bu insanların. Çok insan olamaz, ama az olan da öyle kıymetli ki... Nicelik değil, nitelik her zaman önemli olan. 

Ve varsa hayatınızda bir iki kişi böyle, el üstünde tutmak, ihtiyaçları varsa pamuklara sarmak, sarılmak en güzeli. Güç vermek, yeniden güç bulmak adına. Mesafeler de fark etmiyor, örneğin candostum denizler ötesinde, bir mesaj, bir konuşma derken kaç yıllık ilişkimiz halen sıcacık devam ediyor. Saat farklarına rağmen... Bu his, tarifsiz.  

Değersizse hayatımızdaki ilişkiler, kanımca gitsinler ve yenilerine yer açılsın. Değer sanırım belli bir yaştan sonra öğretilen bir şey değil. Zorla, dayakla olmuyor yani. 

Havalandırmak, temizlik yapmak iyidir. Hele hele bahar yaklaşırken.

Bir bardak ıhlamur eşliğinde, ruhuma takılan, kelime olarak dökülen hisler bu gece bunlar…  

2 yorum:

  1. katiliyorum Ece'cim,az ve oz olsun,icini iyi veya kotu dokebildigin dost.en guzel nimet,hele aile,zaten sahane bir aile ve kardesler olunca ben artik cok arkadas da aramaz oldum buyudukce:) blogun backroundu harika olmus.sevgiyle kal.

    YanıtlaSil
  2. Sibelcim, kardeş konusunda maalesef tek bir çocuk olarak şanssızım. Küçükken kavga gürültüler olsa da, bakıyorum çevreme yaş ilerledikçe güzelleşiyor, güçleniyor bağlar. Uzaktan izliyorum bunu... Aile kıymeti, gerçekten arttı bende de son yıllarda. Kucak dolusu sevgiler :)

    YanıtlaSil