11 Eylül 2010 Cumartesi

Bu bayram bir tuhaf...

Bu bayram bir tuhaf geçti. İzmir'e gitme geleneği gerçekleşmedi aptal referandum yüzünden. Yorulmayalım, trafik içinde boğulmayalım dedik ve burada kaldık. İlk defa evli geçireceğim bir bayramdı ve ailenin çoğu (asıl kısmı) İzmir'de olduğu için ancak bir telefonla aradım ve bir garip oldum dedemin sesini duyunca. En yakın arkadaşım benim yerime bizimkilere gitti öğle yemeğine. Kıskandım onu. Herkesin sesi bir neşeli geldi, benimse boğazıma bir şeyler düğümlendi. Ben masada olmadan anneannemin domatesli pilavı ve sahan köftesi midelere lüpledildi. Oysa... Oysa ben? Ben evde eşimle beraber eve birileri gelir diye aldığımız çikolataların bilmem kaçıncısını yemek zorundaydım. Zorundaydım ki biraz burkulan içim düzelsin.


Oysa hiç sevmezdim bayramları. Çok saçma bulurdum ama yaş ilerleyip de o alışılan "sıkıcı" gelenekten uzak kalınınca ve bir de dışarıdan orada yaşanan neşeye tanık olununca, anladım aileyle geçirilen bayramın ne kadar değerli olduğunu.


Olmadı yani bu bayram. Kesmedi buradaki ufak ziyaretler. Asıl görmek istediklerim İzmir'deydi. En kısa zamanda gideceğim dedemlerin yanına.

2 yorum:

  1. Canım benim bitanem, ben bilseydim senin böyle buruk olduğunu gelirdim o çikolataları seninle yemeye yaaa:) birbirimize bayram ziyareti yapar, seni mahrum kaldıklarından bir nebze olsun uzak tutmaya çalışırdım, hiç düşünemedim ki! ben henüz aileden uzaklaşamadığım için bilemiyorum bu günlerin değerini sanırım. hala uflayıp puflayıp uzak olsun benden modundayım:) bir sonraki bayramın dilediğince tüm sevdiklerinle beraber geçmesini diliyorum çok yürekten:)

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim Zerom, uzak kalınca değerini anlıyorsun sanırım.

    senin için özellikle sakladım bir iki çikolata:) bu hafta yeriz beraber

    YanıtlaSil