6 Ekim 2012 Cumartesi

Can Winston

Asil Winston. Pamuğumuz şimdi gökyüzünde.
Can.

Canımdan büyük bir parça koptu gitti hem de o kadar ani, o kadar kısa zamanda. Daha yavaş olsa bir şey fark eder miydi? Hayır.

Hayvan sevmeyen insan da sevmez derler. İnanırım. İnanıyorum.

Hayvan dostuyla evini paylaşmayan da yine bilemez, kedim ölünce hissettiğim acıyı.

Sanki "saatimi kaybettim, cüzdanımı çaldırdım" gibi bir olay. Basit ve anlamsız. İnsan acı hissedince, daha bir hassas oluyor çevresindeki hassassızlığa. Gerçi, ne önemi var. Yok.

Daha önce bir kuşumu kaybetmiştim ve çok üzülmüştüm ama orta son sınıfta falandım galiba. Yıllar önce yaşamıştım. Ama kedi, daha farklı, daha çok anımızın olduğu, daha çok birbirimize dokunduğumuz, iletişim kurduğumuz bir ilişki vardır aramızda. Tam dört yıl. Çok genç, beyaz bir Ankara kedisi. Ancak böbrek yetmezliği 2 günde aldı onu bizden.

Ha, melekti. Yine melek. Ama acı işte. Keşke şu an evde olsa diye diye dört dönüyoruz evde. Puding (diğer oğlum), o da yalnız kaldı.

Alışır mıyız?
Bir an, bu üzüntüyle çarpışınca bir daha tekrar hayvan almayacağım diye geçirdim içimden. Asla demek istedim. Bu acıyı tekrar tekrar katlanamam gibi geldi. Ama... Sonrasında... Hayır dedim, hayır Ece, daha çok seveceksin, daha çok besleyeceksin, kaçmak yok, buradaysam, daha çok kedilere, köpeklere ve hayvanlara dokunacağım. Onların sevgisi karşılıksız, koşulsuz. Onların kalbi sonsuz açık. Hesapları, kirli düşünceleri, kinleri yok bazıları gibi. Kim onlar? Ah ... 

Şu an Puding'e daha sıkı sarıldık. Çok yakında dilerim kendimizi hazır hissedince ailemize yeni bir üye daha gelir.

Ve kedim değil, oğlumdu benim o, hayat ölümü tekrar hatırlattı. Haber yok, hazırlık yok, ani. Sonsuza kadar yaşayacakmış gibi davranmak, hep sevdiklerimiz yanımızda olacakmış sanmak nasıl bir kendini kandırmaca? Nasıl?

Ne olur, hassas olalım. Kıymetini bilelim tüm dostlarımızın. Bir kap su, bir kap yemek. Onların bize ihtiyacı var. Gözümüzü kapayıp, sırtımızı dönüp vicdanımızı temizmiş gibi davranamayız. Ve sevelim, bilelim hayatımızda "asıl" önemli olan değerleri. Herkes değil bunlar, kafanızı taktığınız saçma sapan kariyer, iş, insan sorunları değil. Sanırım en yakınınızdakiler.

Sevgiyle...

11 yorum:

  1. ah kıyamam, güzel çocuk. ne kadar üzgün olduğunu hissedebiliyorum.

    kalan boşluğu yine bi başka kedi ya da köpek dolduruyor en iyi, ama zamanı gelince. bana öyle oldu. onun yerine asla başkasını alamam diye düşünüyordum, sonra acı azaldı zamanla, artık güzel hikayelerini anlatarak hatırlıyorum hayatımın tekirini.

    sana sessiz bi kucaklama ve sevgilerimi yolluyorum.

    YanıtlaSil
  2. Bir düzenimiz var içinde sevdiklerimiz.Herşey aynı süreçte devam ederken bir kayıp ve yıkım .Duygularınızı güzel anlatmışsınız.Kayıplar yaşantımızda hep olacak.İnsan bir şekilde baş etmeyi öğreniyor.Ama yine de zor.Sevgiyle kalın

    YanıtlaSil
  3. @ fermina daza: hissettim yolladigin sevgiyi, cok tesekkur ediyorum, dedigin gibi zamani gelince, bunu simdiden hissediyorum. @parildayan cicek: düzen var, anlamakta zorlandigim bir düzen, kendi icinde bir denge. Tesekkurler yorumun icin, paylastikca hafifliyor sanki biraz da olsa icteki zor hisler. sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Ece'mmm Ben seni cok iyi anliyorum inan.bizde yazin kizimizi gonderdik cennete.aidsden dolayi.uzunca sure tedavi ettirdik AMA olmadi. Sanki ara sirs onu hala evade goruyorum.cok sukur Kim ogluslarimiz var 3 tane daha.daha bagliyiz sanki.dedigin Gigi belemeyen bilemez onlara Olan sevgimizi.kus gibi asla degil,cunku onu da yasamistim genckken.kedisiz bir hayat eksik bir hayat Benim icin.ve hep sahip olacagim sagligim oldukca.kendine dikkat et,sevgiyle ve pudingle kal:)

    YanıtlaSil
  5. Sibelcimmm, senin de başın sağolsun o zaman. yalnız hislerde olmamak insanı yumuşatıyor. Sana da çok güzel zamanlar diliyorum sağlıkla, diğer üç oğlunla. Hepinizi kocaman öpüyorum buradan, sevgiler!

    YanıtlaSil
  6. Sanki "saatimi kaybettim, cüzdanımı çaldırdım" gibi bir olay. Basit ve anlamsız. İnsan acı hissedince, daha bir hassas oluyor çevresindeki hassassızlığa. Gerçi, ne önemi var. Yok.

    Bu cümlen o kadar doğru ki, ama neye yarar. Evde köpeğim var diye evime gelmeyen insanlar var bu memlekette. Ve sitede savaş verdiğim bir köpek mücadelesi. Zor, sabırlar diliyorum.

    YanıtlaSil
  7. Biliyor musun, evine gelmek istemeyenler bence HİÇ gelmesin. Bazen böyle ağız burun yamultup, kedilerim ya da hayvanlar hakkında yorum yapan kişilere maalesef ben de rastlıyorum. "Kedileri hiç sevmem" dedikçe, yüzlerine karşı "kedi seni niye sevsin peki hiç düşündün mü?" demek istiyorum. Kedi köpek fark etmez, Türkiye'de maalesef böyle evde hayvana karşı olan bir sürü yaratık yerler de var. Dilerim köpeğinle rahat& huzurlu bir şekilde evinde oturman mümkün olur tez zamanda!

    YanıtlaSil
  8. kaybin icin cok uzuldum, cok guzel bir kediymis. bizim oglanlarin ziddi olarak pamuk beyazi... esimin kedisini kaybettigimizde eve aglayarak gelisim geldi aklima, taksi soforu "acini anliyorum abla" dediginde kedi ya da insan, aciklama yapamamaistim. aci sonucta, siniflandirilamaz. Puding sizinle olsun uzun yillar.

    Sevgiler ve bizimkilerden sicak patiler gonderdim sana...

    YanıtlaSil
  9. Aci siniflandirilamaz... Ne kadar dogru demissin! Sicak patilere benden sevgiler, sizin cocuklara da bol saglik&mutluluk diliyorum uzun yillar:) hep birlikte elbette.

    YanıtlaSil
  10. son yazını okuyamamıştım, ona bakarken gördüm, çok üzüldüm. tam da bu sabah, okuduğum kitapta, yitirdiği köpeğini ışıklar içinde bir kırda koşarken düşlüyordu kadın. winston da evrenin en sıcak, en yumuşak yerinde keyifle yalanıyordur eminim. sevgiler...

    YanıtlaSil
  11. ben de aynısını hissediyorum, yokluğunun aylarını düzenli saymaya devam ediyorum. Puding'e, Winston'ın pilot olmak için uzakta bir okula gittiğini söyledik:)inandı gibi, alışmaya çalışıyor. sevgisi, ışığı kalplerimizde. dediğin gibi bir halde olduğuna aynen inanıyorum. sevgiler...

    YanıtlaSil